Beklen Skor
   
 

           

            Geriye kalan tablo...

Veda yazıları, ayrılığın ve beraberinde oluşan hüznün  yansıması olarak çıkar karşımıza. Geçmişin süregelen birliktelik ve o beraberliğin bütünlük sağlayıcı havası,  yerini parçalanmaya dönüştürdüğü vakit, o zaman başlar sürecin geride bıraktıkları. İşte  o zaman semaya yayılır yazılan ağıtların feryadı.

Evet! Bugün Galatasaray Avrupa’da yok. Futbol adına unutulmazları bizlere yaşatan sarı-kırmızıların başarılılarla dolu Şampiyonlar Ligi ile birlikte UEFA başarısı, önceki gün oynanan Barcelona karşılaşması ile şimdilik rafa kaldırıldı. Sıradan olmayan böyle bir gelişme hem sarı-kırmızılı camiayı hem de Türk futbolunu derinden sarstı. Hal böyle olunca da, işin özüne inmek, gelişmeleri irdelemek bu ülke futbolunun geleceği için büyük önem taşımaktadır.

Tanınmayacak kadar tuhaflığa bürünmek, kaybolmanın en önemli işaretidir. Şampiyonlar Ligi maçlarında beklentilere cevap veremeyen her karşılaşmasında mazisini mumla aratan sarı-kırmızılıların geldiği nokta grubunda sonunculuk. Barcelona karşılaşması, bu düşünceleri tescilleme maçı olarak hafızalara yerleşti. Anımsandığı zamanda, sürprizin değil gerçeklerin peşinde olunması gerektiği hususunda çıkarılacak en iyi ders olur sanırım. Bu olumsuzluğun en büyük nedeni, özü ve özeti güven duygusu ile barışık olmamak.

Rakip kalede kaçırılan ve maçın dönüm anı olarak nitelendirilen bölümlerde, futbolcuların kendilerine olan güven eksikliği vardı. Bu tanımın en önemli muhatabı Baliç. İmkansızı yapıyor Nou Camp’a taşınan umutların bir anda bulut haline dönüşmesinde başrol oynuyordu. Bu tanımın diğer bir açıklaması ise sorumsuzluk. Maç anında, bu kelimeye takılıp kalındığında, düşünülenin ne anlama geldiğine açıklık kazandırırcasına bu kez kaleci Mondragon sahne alıyordu. Yediği golle de sorumsuzluğun doğuracağı sonucun her zaman sorun haline geleceğini gözler önüne seriyordu. Peki gecenin bizi ilgilendiren  hiç mi göze çarpan, insanın zevkini kamçılayan tarafı yoktu. Sahadaki futbolla, vasat tanımına uyan oyunun güzelleştirebilecek Arif gibi isimler vardı. Ne yazık ki onlarda yedek kulübesinden sahaya sürülme şansına sahip olamadı.

Dün gecenin sonucu farklı olsa, temsilcimiz turu geçse idi acaba bu satırlarda yine aynı görüşler yeralırmıydı ? Her şey skora endekslimiydi? Yani, bu tür yazılarda  skor yazarlığı kimliğiyle mi ortaya çıkıyor! Dikkat ettiyseniz, daha önceki yazılarımzda başarı ile başarısızlığı iyi anlamamız gerektiğini vurgularken, bunların nedenlerinide iyi analiz etmemiz hususunu kaleme almıştık. Çünkü büyük olma yolunda, dünü iyi analiz edip bugünü uyarmamız gerekmektedir. En basitinden bunu yapamayan cim-bom, Barcelonanın gollerinin oluşumunu, daha önce kaç kez yaşadı? Sanırım, sarı-kırmızıları yakından izleyen futbolsever bunun açıklamasını iyi yapar.

           Galatasarayda bir dönem sona erdi. Aslan için şimdi içinde yer aldığı Lig yarışı, geleceğe güvenli bakması için aşması gereken ve ayrı bir tartışma  konusu olarak rakamlara yansıyan 235 trilyon var…(14.11.2002)

      

   

 

 

 

Murat BAŞGÜL 

Geri  

 Yazarımızın Diğer Yazıları

Sorumluluk bilinci 04.11.2002

  Bordo Mavi gerçeği  24.10.2002          Kanarya'dan haber var 01.11.2002

Farklı bir maç 14.10.2002                      Trabzon gerçeği 17.10.2002

Şaşırdık doğrusu 4.10.2002                     İbre bizden yana 10.10.2002

N e farkları vardı  23.9.2002                     Fenerde sıkıntı 27.9.2002

Trabzonlunun düşü 15.9.2002                  İşte Galatasaray    19.9.2002

Trabzon klasiği 29.8.2002                     Ka-za-na-ca-ğız 07.9.2002

Beşiktaşlı uyan 23.8.2002                               Haydi Fener         27.8.2002

Kartal kazanmak zorunda 17.8.2002                  Fenerbahçe ve Beşiktaş 19.8.2002

Artık Beraberiz "02.6.2002"

Daha çok konuşulacak "8.7.2002"  

Milli Heyecan      "04.6.2002"

Kalitenin Dozajı 10/7/2002

Hayal değil gerçek "12.6.2002"

Madalyonun Öteki Yüzü 13/7/2002

Alıştık Artık "17.6.2002"

 Basketbol deyip geçmeyin15/7/2002

Şimdi Sevinme Zamanı "18.6.2002"

Düşünce Tacirlerine 17/7/2002

Emeğe Saygı "22.6.2002

Lig heyecanı 25/7/2002

Niçin hazmedemiyorlar "24.6.2002"

Trabzon mazisini arıyor  30/7/2002

Bu kez farklı "25.6.2002"

 Ciddiyetten uzak Beşiktaş 03/8/2002
Neden olmasın "26.6.2002" Süper bir Lig 7/8/2002
Mecbursunuz "29.6.2002" Çıkarlar uğruna  10/8/2002

Anlayana "03.7.2002"

Lig başladı  12/8/2002
 

 

Kendi kaleminden 

Murat BAŞGÜL   

 

1960 yılında Bayburt’ta doğdum. İlk, Orta ve Lise tahsilimi Bayburt’ta tamamladım. Yaşantıma sporun birçok branşını sığdırdım. Öğrencilik yıllarında basketbol oynadım. 5 branşta hakemlik yaptım. Geçmiş dönemlerde değişik gazetelerde fahri görevlerde bulundum.

Bilgi birikimimi ve tecrübemi bu sayfaya taşımaya karar verdiğimde, sizlerle birlikte olmanın mutluluk ve heyecanı,  bilgi birikiminin siz değerli okuyucularımızla paylaşmanın sorumluluk duygusuna kapıldım.

Yaşamım içinde bir çok branşta aktif ve fahri görev aldığım için, yazılarımın içeriğini  belirlerken gündemdeki yer eden haberlere  ağırlık vereceğinizi bilmenizi istiyorum.

Tek hedefim, spor adına gelişen tüm olaylarda sizlerin haberdar olmasını sağlamak. Kendi görüşlerimi de aktaracağım yazılarımda, yönlendiren ve karar veren merci konumunda değil  bilgilendiren durumunda olmaya gayret göstereceğim.

Sizlerle birlikte nice birlikteliklere....

 

 

   Spor Kitaplığı   Rehberlik   Organizasyonlar   Okullar ve Spor  
  Belediyeler ve Spor   Konuğumuzsunuz   Skor Ailesi  
© 2002 Beklenen Skor