Süper
bir Lig
Adıyla
eşdeğer futbol maratonu bugün başlıyor.
Takımlar hummalı bir transfer ve kamp döneminden
sonra, üst düzey performans sonucunda sezonu iyi bir yerde
tamamlamak için sahaya çıkıyorlar. Tamamlanan zorlu bir
sezondan sonra transfer politikalarını belirleyen ekipler,
mevcut yapılarını kısmen korumanın yanı sıra
bütçelerinin elverdiği ölçüde renklerine yeni
isimler kattılar.
Önceki
sezon olduğu gibi bu yılda meşin yuvarlağı santraya diken
ve oyunu Anadolu temsilcilerinden önce başlatan İstanbul
ekipleri oldu. Fakat bu sezon biraz daha temkinli idiler. Ülke
insanına yanık havaları çaldıran ekonomik buhran, onları
da vurmuştu. Hal böyle olunca icraatlar beklentilere cevap
niteliğinden çok zorunlu hallerle sınırlı kaldı.
Adı,
transfer ayına çıkan Temmuz’un flaş ismi olarak anılmaya
başlayan Fenerbahçe Ortega ve Washington’u renklerine bağladı.
Her şeyden önce
sarı-lacivertli taraftarın
Kadıköy’de bu tür futbolcuları seyretme hayali
yerine getirilmiş oldu. Ya ötesi. Kadronun genel yapısı ve
hazırlık maçlarına baktığımızda Fenerbahçe’nin işi
hiçte görüldüğü kadar kolay değil. Belki rakip kalede
gole ulaşmakta zorluk çekilmeyecek ama ağır kalan orta
sahası ve kademe anlayışının istenilen seviyede olmaması,
kafalarda soru işareti bırakıyor. Galatasaray’a gelince.
En büyük kazanç Fatih Terim ve Ümit Davala. Teknik direktörün
yeniden takımın başına dönmesi sarı-kırmızılı ekip için
bir avantaj gözükse de eldeki malzemenin belirli olması açısından
düşündürücü. Ekonomik durum diğer takımlar gibi sarı-kırmızılı
ekibinde en büyük sorunu. Bu kadro ile lig bir yere kadar götürülür,
ya Avrupa maçları! Şimdi taraftara bir umut ışığı yakıldı;
transfer için on milyon dolar hazır.Bilinen net bir durum
var ki cim-bom’un acilen Hakan Ünsal ve Hakan Şükür
sitilinde iki
oyuncuya ihtiyacı var. Beşiktaş 100. yıl adına aşka
geldi. Transfer edilmeyen kim yok ki Menejer istedi diye
Sergen Yalçın, taraftar istedi diye Pascal Nouma ve diğerleri.
Sizin anlayacağınız bugünün tarihine, yani bu yazının
kaleme alındığı saate kadar tam on bir yeni isim kadroya
dahil edilmiş (teknik direktör hariç).
Her mevkideki oyuncunun bir alternatifi var. Bu kadar
oyuncunun kısa zamanda birbirlerine uyum sağlaması kolay
olmasa gerek. Siyah-beyazlı camiaya bir teklifte bulunsak ve
şampiyonluğu yüz birinci yıl için vaat etsek, eminim ki
ona da kimse yanaşmaz. Öyle ise kolay gözüken Kartal’ın
işi oldukça zor.
Anadoluya
biraz uzandığımızda ilk göze çarpan isim Trabzonspor. Baştan
sona yenilenen Karadeniz’de işler karışık gözükse de
altını çizerek söylüyorum ki bu yönetim ve teknik direktörle
bir yere varılmaz. Diğer bir ifade ile dünle bugün arasında
sadece geride kalan zaman ve bordo-mavili taraftarın şampiyonluk
yolunda her geçen sürede artan tahammülsüzlüğü var. Bugünkü
Fenerbahçe maçında da bu ifadelerin ne anlama geldiğine şahit
olacağımıza garanti verebilirim. Peki ligin öteki
isimlerdeki gelişmeler. Biri var ki çok farklı; Ersun
Yenal’ın ekibi Gençlerbirliği, diğerleri ise
,erken olmasına rağmen, içinde bulundukları mali
krizi nasıl aşar, adı süpere çıkan bu ligde
tutunabiliriz in
derin hesapları içinde... (8.8.2002)
|