Milli heyecan

Yarım asırlık heyecanda sona doğru yaklaşılırken, sahada uygulanan futboldan çok yapılan polemikler ön plana çıkmış durumda. Tabii değişik nedenleri var. Zamanı geldiğinde bu dosyayı açıp irdeleme fırsatı bulacağız.,

Dönelim bugüne. Önce yenilgi ,ardından beraberlik derken yarın oynanacak Çin karşılaşması.  Alınacak sonuç, grup sıralamasını belki değiştirecek ama neticeyi değiştirmesi çok zor.

Kazanmak, bu saatten sonra tek taraflı yeterli olmuyor. Rakip karşısında önce galibiyeti düşüneceğiz. Bunu gerçekleştirmek belki kağıt üzerinde kolay olacak gibi gözükebilir, fakat aynı düşünceyi sahadaki mücadele için söylemek mümkün değil

  Oyuncularımızın, her doğan güneşin yeni bir günün başlangıcı anlamına geleceğini belleklerine işlemeli ve ona göre hareket etmeleri lazım. Çin savunma ağırlıklı oyunu tercih eden bir isim. Orta sahayı çabuk geçmeleri ve rakip kalede gol bulmaları ani kontra ataklarla mümkün. Geride bıraktığı maçlara bakıldığında, takım hüviyetini tam olarak sahaya yansıtamadıkları göze çarpmaktadır. Geliştirdikleri sayılı ataklar sonucunda golle burun buruna gelmeli an meselesi. Fakat, aynı düşünceyi neticeye ulaşmaları için söylemek  mümkün değil. Çünkü son harekette başarılı olup, skoru değiştirecek kapasiteye sahip değiller. Bu demek değil ki kalemize geldikleri her pozisyondan eli boş dönerler. Savunmamızın çok dikkatli olması gerekmektedir.  Özellikle kanattaki isimlerimiz hücuma çıktıklarında, biten her pozisyondan sonra savunmaya erken dönmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bir buçuk milyar seveni ve tribün desteğini de arkasına alarak prestiji için sahada yer alacak bir takım karşısında kabus görmek, sürpriz olmaz.

Peki Brezilya-Kosta Rika maçının sonucu sizce ne olur? Brezilya’nın bu karşılaşmayı alması normal kaybetmesi ise anormal gözüküyor. Beklenmedik sonuçlar olur mu olur! Unutulmamalıdır ki burası Dünya Kupası. Geçmiş dönemlerde beklenmedik vakalara rastlamak mümkün. Peki önlem olarak ne yapılabilir, artık bu saatten sonra seçeneğimizde,  bekleyip görmekten başka hiçbir şık bulunmamaktadır.

Yazımızın girişinde de ifade ettiğimiz gibi, yarım asır sonra gelen böyle bir süreci çok farklı şekilde yorumluyor, edindiğimiz malzemeyi nabza göre çeşitlendirebiliyoruz. Varolan bir gerçeğe aynı anda ak veya kara diyebiliyoruz. Bazı doğruları kapatan sır perdesi, çok geçmeden mutlaka  aralanacaktır. Yarın belki Kupaya veda edeceğiz. Fakat,  altı çizilmesi gereken bir gerçek var ki beslediği düşünceyi yazıya dökecek kalemler, Milli Takım için  bugüne kadar verilen emek karşısında  saygıyla eğilmelidir.

Murat BAŞGÜL 

Geri  

Kendi kaleminden 

Murat BAŞGÜL 

1960 yılında Bayburt’ta doğdum. İlk, Orta ve Lise tahsilimi Bayburt’ta tamamladım. Yaşantıma sporun birçok branşını sığdırdım. Öğrencilik yıllarında basketbol oynadım. 5 branşta hakemlik yaptım. Geçmiş dönemlerde değişik gazetelerde fahri görevlerde bulundum.

Bilgi birikimimi ve tecrübemi bu sayfaya taşımaya karar verdiğimde, sizlerle birlikte olmanın mutluluk ve heyecanı,  bilgi birikiminin siz değerli okuyucularımızla paylaşmanın sorumluluk duygusuna kapıldım.

Yaşamım içinde bir çok branşta aktif ve fahri görev aldığım için, yazılarımın içeriğini  belirlerken gündemdeki yer eden haberlere  ağırlık vereceğinizi bilmenizi istiyorum.

Tek hedefim, spor adına gelişen tüm olaylarda sizlerin haberdar olmasını sağlamak. Kendi görüşlerimi de aktaracağım yazılarımda, yönlendiren ve karar veren merci konumunda değil  bilgilendiren durumunda olmaya gayret göstereceğim.

Sizlerle birlikte nice birlikteliklere....