Hakem nedir?

Hakemi birinci derecede etkileyen olay, ne para nede reklamdır. Hakem yönetmeyi sever, bilir ki; sahaya  çıktığı zaman bir düdüğü ile kitleleri hakimiyeti altına alacak, trilyonluk futbolcuları ufak bir harekette susturup, milyonlarca seyirciyi etkileyecek.

Bu az iş midir? İnsana liderlik duygularını aşılar. Bu öyle bir duygudur ki milyarlara değişilmez. Adalet dağıtılan bu insanlar çok özel ve tüzel kişilerdir. Bu özelliklerinden dolayı, kendilerine fazlasıyla güvenilir. Hakemlerin sahalarda verdikleri kararlar nihai olup, ülkelerin en yüksek mahkemelerinde bile, bu kararlar üzerinde en ufak bir tartışma yapılamaz.

 Ancak yıllardır ülkemizde hakemlerin kötü maç yönettikleri haftalar sonunda hep bu manşet atılır; ‘Bu hakemlerle lig bitmez’. Ama bitiyor. Hem de ne hatalarla, Her sezon sonu yapılan istatistikler gösterdi ki hakemlerin sezon içerisinde yaptıkları büyük hatalar onları hep lig şampiyonu yapmıştır.

Futbolumuzda hakem kaosu gün geçtikçe büyüyor, sezon sonuna doğru bir kartopu gibi büyüyen hatalar doruğa ulaştı. Peki nedir tüm bunların sebebi?

Şansızlık mı? Yoksa yeteneksizlik mi?

Elbette hayır! Aman üç büyüklerin maçına dikkat edin, aman başımız ağrımasın diyen zihniyetle, hakem psikolojik olarak eziliyor. Üç büyüklerin lehine hata yapan hakem, ertesi hafta en azından İkinci Lig ’te görev alıyor. Aynı hakem iki, üç hafta sonra tekrar Birinci Lig ’te  görev alırken; aleyhte hata yapan hakem haftalarca dinlendiriliyor.

TV ve gazeteler ise başlı başına bir olay, bir ofsayt bayrağını hatalı kaldırıp, muhtemel bir golü engellediğinizde sadece pazar akşamı olay bir defa gündeme geliyor, ama bayrağı kaldırmadığınızda hatalı bir gole engel olursanız bir hafta gündemdesiniz. Bu kadar baskı altında kalan hakem en kolay yolu tercih edip, eyyamcılık yaparak bu haftayı atlatmak istiyor. Belki biraz acı özeleştiri ama yıllardır bu işler böyle dönüyor.

Erdoğan KULAKSIZ 

Geri  

Kendi kaleminden 

Erdoğan KULAKSIZ  

 1949 İstanbul doğumluyum. 1974 yılında futbol hakemliğine başladım. İşim gereği yurt dışında bulunduğum dönemlerde, bir sezon Hollanda bir sezonda Avustralya’da  olmak üzere 18 yıl hakemlik yaptım. Daha sonra İstanbul İl Hakem Komitesi’nde üyelik ve hakem atama sorumlusu olarak görev yaptım. Ayrıca klasman gözlemciliğinde bulundum. Halen Alman Metbo firmasının Türkiye satış sonrası hizmetleri için teknik servis müdürlüğünü 12 yıldan beri yapmaktayım. İngilizce ve İtalyanca bilmekte olup evli ve üç çocuk babasıyım. Oğlum ve yeğenimde İstanbul bölgesi il hakemidir.