Daha
çok konuşulacak!
Yeni
bin yılın ilk Dünya Kupası,
ilginç olaylara sahne oldu.
Yaşananlara bakıldığında, dün bugün ve gelecek
hakkında o kadar ipuçları var ki. Tüm bunlar
sağduyu sahipleri için bulunmaz fırsat,
gerçekleri yabana atanlar için ise büyük bir gaf.
Millilerimizin
de içerisinde yer alması, önceki Şampiyonalara göre Dünya
Kupası’nı bizim için daha cazip hale getirdi. Bir ay gibi bir zamanı içerisine alan spor ziyafetinde kim
futbol adına doyumsuzluğa ulaşmadı derse,
garipserim doğrusu. Peki taktik analiz yönünden en
çok göze çarpan ne idi? Bireysel yeteneklere sahip
oyuncuların, takım sporu olan futbola katkısı ne derecede
oldu?
Bireysel
olarak bakıldığında,
Rüştü’nün, Ronaldo’nun takımlarına sağladığı
katkıyı hep birlikte gözlemledik. Kişisel yeteneklerde
bütünlük oluşturulduğunda, çıtanın daha da yükseldiğine
bizzat şahit olduk.
Olaylar
sadece sonuçlarıyla değil de nedenleriyle birlikte değerlendirilse,
sorun teşkil edecek pürüzler ortadan kalkacaktır. Ay-yıldız
ekibimiz, üzerine düşen görevi Dünya Kupasında eksiksiz
yerine getirmesinde ki en büyük etken, kulüp bazında yaşananların
Milli takıma yansımasıdır. Uzun yıllar aynı takımda yer
alan oyuncular topluluğu, kendilerini çok iyi tanıyan yerli
hocanın gözetimde üstlendikleri görevleri eksiksiz yerine
getirmesi ve daha
üst basamaklarına tırmanması, amaçların iyi saptanmasından
kaynaklanmaktadır.
Takımlarımız
yani sezon için çalışmalarını sürdürmektedir. Kadrolarına
dahil ettikleri yeni isimlerle eskilerin harmanlaşıp
antrenmanlarda yoğrulması sonucunda, ligde verecekleri mücadelede
yer alan ekiplerinin iskeletini oluşturacaklar. Bu oluşumu
yapan teknik heyet veya yönetici Dünya Kupası finallerinde
yaşananları kendilerine baz almalı. Böyle olduğu takdirde
gelinen son noktaya bakıldığında, alınan kararların doğruluk
payını daha iyi gözlemeyeceklerdir.
Akla
şu soru gelmiyor değil!
Dünya Kupasında yaşananlar, ligimizi nasıl etkiler?
Bazı sözler vardır ki doğru olduğuna kanaat getirilse de,
kişisel menfaatlerin zedeleyicisi olduğundan, kabullenmek
istenmez. Bu söylemlerimizi, bir soru ile şekillendirelim.
Sizce bu yıl şampiyon kim olur? Bu soruya cevap bulunması,
en çok Trabzonsporluyu endişelendirse gerek. Nedeni ise çok
açık. Eldeki malzemenin niteliğine göre, mutfaktaki aş pişecektir.
Bu bağlamda, geçen yılın Şampiyonu Galatasaray’ın yeni
sezonda neler yapacağını da kestirmek güç olmasa gerek.
Kimse ne alınsın nede gücensin. Doğrular adına yapılan işler
geleceği aydınlattığından, sarı-kırmızılı camia iler
ki yıllara daha emin ve güvenle bakmaktadır.
Ata
sözünde belirtildiği gibi ‘En uzun yolculuklar, küçük
adımlarla başlar’. Ufukta beliren ışık, daha emin yol
almayı sağlar. Daha önceki yazılarımızda önemini
belirttiğimiz gibi Dünya Kupasında yaşananlarda, sadece
spor alnında olduğu ülkenin ve ülke insanının da geleceğini
tayin edecek boyutta. Tüm bunlar, yalnız şimdi değil, doğrular
adına daha çok konuşulmalı. Ta ki gerekli ders çıkarılana
kadar. 05/7/2002
|