|
Kalitenin
dozajı
Dünya
Kupası ve hemen ardından Lig. Bunun diğer bir açıklamasını
futbol gündemde ki yerini koruyor.
Lige
iyi başlamak ve devamını getirmek için,
takımlar da ki hummalı çalışma sürüyor. Yönetici,
başında bulunduğu ekibin daha iyi yerlerde görmek için
transfer çalışmalarını sürdürürken, içinde bulunduğu
yarışta oyuncularının eforunu en üst seviyeye çıkarmaya
çalışıyorlar.
Şimdi
herkesin tutuğu takımından farklı beklentileri var. En önemlisi
ise yolun sonunun da şampiyonluğu
kucaklamak. Brezilya karşısında Rüştü’yü, Çin
karşısında İlhan Mansız ve diğerlerini seyrederken,
herkes, kulüp taraftarlığını unutup, ülke çıkarları için
tek vücut oldu (belli çıkar peşinde koşanlar hariç). Şimdi
onlardan beklenen ise giydikleri formanın hakkını
vermeleri.
Acaba
diyoruz, tüm bu istekler nasıl neticelenecek. Her
beklentinin karşılığı alınabilecek mi? Hiç kuşku yok
ki bu soruların cevabı sahada aranacak. Oyuncular, sahada
sarf ettikleri performansla, emeklerinin karşılığını
alacaklar.
Yine
de işi sıkı tutanlarda yok değil. Ligde şampiyonluğa ulaşarak,
tarihi rekabetin öncülüğünü yapan takımlar, diğerlerine
göre biraz daha gözde. Tekrar yuvaya dönen Galatasaraylı
Fatih Terim, son
şampiyon takımın ve
Beşiktaş’ın yeni hocası Lucescu , kariyeri halen tartışılan
Fenerbahçeli Lorant ve şampiyonluğa hasret takımın
kurtuluş gözüyle bakılan Trabzonspor’un yeni ismi Samet
Aybaba.
Bir
futbol takımının başarısında sahada mücadele eden
oyuncu kadar kenar yönetimin katkısı büyük. Buna en bariz
örneğini Fenerbahçe, Mustafa
Denizli ile yaşadı. Kenar
yönetim, saha içindeki oyuna direk etki yapmaktadır. Oyunu
iyi yorumlayabilmek, gerekli müdahalelerin zamanlamayı iyi
tespit etmek, beklenen neticesini kolaylaştıracaktır.
Takımların
başında, yerli isimlerin bulunması ve çalıştırdıkları
ekipleri tanımaları, kalitenin en üst seviyeye çıkaracak.
Peki saha içinde ki oyuncuların konumları ne durumda? Takımlar,
izledikleri transfer politikalarına baktığımızda,
Trabzonspor hariç, ‘eldeki mevcut yapıyı koru eksik
mevkilere gerekli takviyeyi yap’ şeklinde göze çarpıyor.
Bunun en büyük avantajı, uyum sorununun ortadan kalkması.
Önceki dönemlerde yaşanan ‘zamana ihtiyacımız var’
gibi mazeretleri geçersiz kılmaktadır.
Beşiktaş’ın
yeni transferleri Sergen, Zago, Cordoba, Tolga, Zafer, Kaan
Dobra, Serdar ve Göksel, Fenerbahçe’nin yeni gözdeleri
Ortega, Washington, İ. Güldüren, Cem Karaca, Tuncay ve
Volkan, Galatasaray’da Baliç, Ümit Davala, Sarr, Cihan,
Felipe, Pinto, Murat ile Müslim Can. Sanırım bu oyuncuları
kısmen de olsa tanımayan yok! Teknik özellikleri ve
formalarını giyecekler takımlarına katkılarına bakıldığında,
yetenekleri üst seviyede ki oyuncuların neler yapacağı
oynayacakları hazırlık maçlarında daha netlik kazanacak.
Bizlerde, sizler gibi futbolun
seyir zevkine ulaşmak için sabırsızlanıyoruz.
|
|