Şaşırdık doğrusu!

Doğrusu sadece ben değil, milyonlar sarı-kırmızılı ekibin ortaya koyduğu vasatın altında kalan futbolu karşısında şaşkına döndü. Bunda da hak vermemek mümkün değil. Belçika temsilcisi Brugge kalesinde gol görmemek için önlemlerini almış, klasik deyimle kalesinin önünde etten duvar örmüştü. Tabii iş kalıyordu göreve soyunan kenar yönetim ve sahada ki futbolcuya. Terim’in maçtan ‘sıfırdan’ başlıyoruz’ ifadesi kullanması yerinde bir tespitti. Çünkü maç başladığında, ne bir oyun kurgusu ne de rakibin ‘basma kalıp’ düşüncesini bozacak bir yaklaşım vardı. Geçmiş dönemlerde çağın futbolu tanımına en güzel örnek teşkil eden sarı-kırmızılıların bu düşüncesinden şimdilerde eser yok. Böyle olunca da sahada ne göze hoş gelen organize bir atak ne de geleceğe yansıyacak olumlu bir işaret vardı. Gelişmelere veya gelinen noktayı hiçbir zaman tesadüf veya rastlantı olarak değerlendirilmemeli. Bunu da ligimizin kalitesine dayandırarak söylüyorum. En iyimiz Galatasaray ise ve o da böyle bariz hatalar yapıyor, ise gelecekle ilgili endişe duymakta haklıyız.

             Galatasaraylı futbolcuların İstanbulspor maçındaki göze hoş gelen oyununu 45 dakika ile sınırlamaları, göz ardı edilmeyecek gerçeklerin dışa  yansıması idi. Sahada ki mücadeleye bakıyoruz da  özellikle orta sahada olmayan rakibi bunaltan pres ve en aza indirgenmiş isabetli pas yüzdesi, bölgelerinde daha çok gözükmeyi engellediği gibi golsüzlüğüde zemin hazırlamış oldu. Peki bundan sonra cim-bom’u devler liginde nasıl bir gelecek bekliyor. ‘Galatasaray bu futboluyla...’ başlayan ve karamsarlığa varacak bir tabloyu ‘şimdilik’ çizmeye gerek yok. Şampiyonlar Ligi’nde en ballı diyebileceğimiz gruba düşen temsilcimiz, bu avantajını kullanarak Barcerona’dan sonra ikinci tur vizesi alacağına inancımız tam. On beş gün sonra Belçika’da oynayacağımız rövanş maçından sahadan galibiyetle ayrılırsak hiç kimse şaşırmasın. Çünkü Brugge’nin elle görülür ve gözle görülür hiçbir tarafı yok.Gönlümüz Ali Sami Yen’de kazanıp avantaj yakalamaktı. Fakat biten hiçbir şey yok. Deyim yerinde ise Aslan biraz macera peşinde. Peki gruptan çıktıktan sonra sarı-kırmızılıları nasıl bir geleceğin bekliyor. İşte o tartışma götürür...

                                                      ***

               Evet bugün Türk futbolunun için zorlu bir gün. Ülkemizi Avrupa’da temsil eden beş isim bugün tamam veya devam  için görücüye çıkıyor. Takımlarımızın ilk maçlar da ortaya koyduğu futbola ve rakiplerin performansını hatırlarsak, içinde bulunduğumuz bugün ki zemini kendilerinin hazırladığını hatırlarız. Yapmamamız gereken hatalı yaptık, çok ucuz goller yedik. Bu maçların üzerinden on beş gün geçti. Sadece bir takım değil, beş takımızda teknik kapasite olarak rakiplerinden üstünler. Yeter ki bu düşüncelerinin üzerine kendine güvenlerini inşa etsinler. Bizler Galatasaray’ın iki gün önce düştüğü duruma onların düşmelerini arzu etmiyoruz...

Murat BAŞGÜL 

Geri  

N e farkları vardı  23.9.2002

Fenerde sıkıntı 27.9.2002

Trabzonlunun düşü 15.9.2002                  İşte Galatasaray    19.9.2002

Trabzon klasiği 29.8.2002                     Ka-za-na-ca-ğız 07.9.2002

Beşiktaşlı uyan 23.8.2002                               Haydi Fener         27.8.2002

Artık Beraberiz "02.6.2002"

Milli Heyecan      "04.6.2002"

Hayal değil gerçek "12.6.2002"

Alıştık Artık "17.6.2002"

Şimdi Sevinme Zamanı "18.6.2002"

Emeğe Saygı "22.6.2002

Niçin hazmedemiyorlar "24.6.2002"

Bu kez farklı "25.6.2002"

Anlayana "03.7.2002"

Kendi kaleminden 

Murat BAŞGÜL   

1960 yılında Bayburt’ta doğdum. İlk, Orta ve Lise tahsilimi Bayburt’ta tamamladım. Yaşantıma sporun birçok branşını sığdırdım. Öğrencilik yıllarında basketbol oynadım. 5 branşta hakemlik yaptım. Geçmiş dönemlerde değişik gazetelerde fahri görevlerde bulundum.

Bilgi birikimimi ve tecrübemi bu sayfaya taşımaya karar verdiğimde, sizlerle birlikte olmanın mutluluk ve heyecanı,  bilgi birikiminin siz değerli okuyucularımızla paylaşmanın sorumluluk duygusuna kapıldım.

Yaşamım içinde bir çok branşta aktif ve fahri görev aldığım için, yazılarımın içeriğini  belirlerken gündemdeki yer eden haberlere  ağırlık vereceğinizi bilmenizi istiyorum.

Tek hedefim, spor adına gelişen tüm olaylarda sizlerin haberdar olmasını sağlamak. Kendi görüşlerimi de aktaracağım yazılarımda, yönlendiren ve karar veren merci konumunda değil  bilgilendiren durumunda olmaya gayret göstereceğim.

Sizlerle birlikte nice birlikteliklere....