Beklen Skor
   
 

 

Fenerdeki sıkıntı!

         Sadece sarı-lacivertliler değil futbola yakından takip edenlerinde merak konusu Fenerbahçe. Tarihte layık olduğu yeri alan bu güzide kulübümüz, son yıllarda ayakta kalmanın zorluğu içerisinde. Sorunlarına çıkış yolu arıyor ama nafile. Çünkü, çözüm  aşamasında kat edeceği yolu ne kendisi biliyor, ne de başkalarının örnek davranışlarını dikkate alıyor. Yönetimden başlayan ve futbolcusuna kadar uzanan, meşakkatli diyebileceğimiz yolculuğun  halkaları, hiçbir zaman dikkate alınmıyor. Bunun da tek nedeni idari yapıda ki dengenin sağlanamaması.

          Uzun mesafeli atlet, yarışa başlamadan önce mesafelerini derecelendirir, Kendi performanslarını bu zamana yayar.Yarışmanın gidişatına ve rakiplerine göre temposunu ayarlar. Eğer bu yarışlar kısa mesafe için geçerli ise, uygulama aynı şekilde devam eder. Atletizm de bir kural vardır. Tempoyu iyi ayarlayan ve kafasında ‘finişe’ önde girme düşüncesi olan atletler, müsabakalar da ilk kulvarda yer alır. Onlar için rakiplerinin değil, kendi temposu önemlidir. Dönüp, bakmazlar arkalarına. Çünkü, yarışmak onlar için bir zevk, rekora koşmak ise hobidir artık. Peki bunları niçin sıraladık. Ne demek istediğimizi, sanırım,  Fenerbahçe nereye koşuyor? sorusuna cevap aradığımızda daha iyi anlaşılacaktır. Bu sorunun cevabı bulunduğunda, ortadaki sorun yok denilecek kadar aralanacaktır. Bunun tek nedeni var, idari yapıda görev bölümü yaparak  içeride var olan çelişkileri yenmek. Bugüne kadar güdülen politikalarla görüldü ki  bu kolay olmayacak. Tek partili, pardon, tek adamlık dönemi artık topluma zarardan başka bir şey kazandırmıyor. Söyleyen ne güzel söylemiş, ne kadar çok bilirsen bil, karar verme aşamasında yinede bir bilene sor. Başkan Aziz Yıldırım, tek başına götürmeye çalıştığı idari yapının altında artık kalkamayacağı gün ışığı kadar net. Bırakmalı artık, bu söylediklerimizin aksini iddia etmeyi. Bugüne kadar, yaptıklarını kendisine milyonlarca sarı-lacivertler renklere gönül verenlerde şahit. Başkan belki iyi niyetli olabilir. Fakat tek taraflı iyi niyet, meşakkatli yolculukta zarardan başka bir şey kazandırmıyor.

Öyle ise yapılması gereken ne? Herkes görevinin sorumluluğu içinde olması. Bölgesinde ki gelişmeleri iyi takip etmesi. Mıntıka bölgesinde ki mayınları iyi temizlemesi gerekir. Başkan, gelişmelerden birinci dereceden sorumlu, denetleme konumunda olmalı, idari menejeri (basketbol dan geldi diye eleştirilse de) oyuncular ile teknik direktör arasında köprü görevi görmeli, teknik heyet (her haliyle yetersiz) yetki olarak ‘son şans’ olarak  sınırlandırılmalı, şansını iyi kullanamadığı takdirde (ki her defasında başarısız oldu) takımın durumu daha fazla çıkmaza girmeden bileti kesilmeli ve yerine yerli hoca getirilmeli. En önemlisi, aynı gazete yazarı ile muhabiri arasında ki Fenerbahçe ile ilgili çıkan çelişkili ve camiaya zarar veren haberlere ‘dur’ denilmeli.Bunun da tek çözüm yolu, gerçekler yöneticiler tarafından ekranlara taşınmalıdır.

             Fenerbahçe kendi içinde barışık olmalı. Gelişmeler gölgede kalır, su yüzüne çıkarılmaz ise polemikler artar, mutlu sonun kredisi  tükenir. Ne dersiniz sarı-lacivertli renklerin değerli  yöneticileri. Halen susmakla bir kısım medyanın ekmeğine yağ sürüp, taraftarınızı kahrolmasına rıza mı göstereceksiniz! (27.9.2002)

 

 

Murat BAŞGÜL 

Geri  

 Yazarımızın Diğer Yazıları

 

Ne farkları vardı 23.9.2002

Trabzonlunun düşü 15.9.2002              İşte Galatasaray    19.9.2002

Trabzon klasiği 29.8.2002                  Ka-za-na-ca-ğız 07.9.2002

Beşiktaşlı uyan 23.8.2002                              Haydi Fener         27.8.2002

Kartal kazanmak zorunda 17.8.2002            Fenerbahçe ve Beşiktaş 19.8.2002

Artık Beraberiz "02.6.2002"

Daha çok konuşulacak "8.7.2002"  

Milli Heyecan      "04.6.2002"

Kalitenin Dozajı 10/7/2002

Hayal değil gerçek "12.6.2002"

Madalyonun Öteki Yüzü 13/7/2002

Alıştık Artık "17.6.2002"

 Basketbol deyip geçmeyin15/7/2002

Şimdi Sevinme Zamanı "18.6.2002"

Düşünce Tacirlerine 17/7/2002

Emeğe Saygı "22.6.2002

Lig heyecanı 25/7/2002

Niçin hazmedemiyorlar "24.6.2002"

Trabzon mazisini arıyor  30/7/2002

Bu kez farklı "25.6.2002"

 Ciddiyetten uzak Beşiktaş 03/8/2002
Neden olmasın "26.6.2002" Süper bir Lig 7/8/2002
Mecbursunuz "29.6.2002" Çıkarlar uğruna  10/8/2002

Anlayana "03.7.2002"

Lig başladı  12/8/2002
 

 

Kendi kaleminden 

Murat BAŞGÜL   

 

1960 yılında Bayburt’ta doğdum. İlk, Orta ve Lise tahsilimi Bayburt’ta tamamladım. Yaşantıma sporun birçok branşını sığdırdım. Öğrencilik yıllarında basketbol oynadım. 5 branşta hakemlik yaptım. Geçmiş dönemlerde değişik gazetelerde fahri görevlerde bulundum.

Bilgi birikimimi ve tecrübemi bu sayfaya taşımaya karar verdiğimde, sizlerle birlikte olmanın mutluluk ve heyecanı,  bilgi birikiminin siz değerli okuyucularımızla paylaşmanın sorumluluk duygusuna kapıldım.

Yaşamım içinde bir çok branşta aktif ve fahri görev aldığım için, yazılarımın içeriğini  belirlerken gündemdeki yer eden haberlere  ağırlık vereceğinizi bilmenizi istiyorum.

Tek hedefim, spor adına gelişen tüm olaylarda sizlerin haberdar olmasını sağlamak. Kendi görüşlerimi de aktaracağım yazılarımda, yönlendiren ve karar veren merci konumunda değil  bilgilendiren durumunda olmaya gayret göstereceğim.

Sizlerle birlikte nice birlikteliklere....

 

 

   Spor Kitaplığı   Rehberlik   Organizasyonlar   Okullar ve Spor  
  Belediyeler ve Spor   Konuğumuzsunuz   Skor Ailesi  
© 2002 Beklenen Skor