Beklen Skor
   
 

İbre bizden yana

Bugün sporun kalbi farklı atıyor. Artık gündem, ne tribünde terör estiren seyircinin tavrı nede Dünya Kupası’ndan sonra gözden ırak olan, Elazığ maçında yedek kalacak kadar kapasitesinin altında kalan Ümit Davala’nın İzmir vakası. Şimdi konuşulması gereken A Milli Takımımızın Makedonya karşısında vereceği sınav.

Başarı gibi yuvarlak  deyimden de öteye gidip galibiyet elde beklemek, Türk insanının en tabii hakkı. Peki bunu elde etmenin ölçüsü ne? Lig maçları ve futbolcularımızın form durumuna baktığımızda, netice olarak umutsuzluk ağır basıyor. Fakat, bu olumsuzluğu ortadan kaldıracak en önemle unsur,  Şenol Güneş yönetiminde Ay-yıldızlı formayı uzun yıllar giyen, birbirlerini çok iyi tanıyan futbolcular topluluğu. Dünya Kupası üçüncüsü patentli bu ekip, tarihi bir başarının mimarları olarak, yeni hedefler peşinde olacaktır. Hafta içinde layık oldukları üstün hizmet madalyalarına kavuşmaları, sporcunun ulaşmak istediği onur ve mutlulukların en büyüğü olsa gerek. İşte, işleyen süreçle birlikte Milli takımın sorumluluğu daha da artmakta, bu saatten sonra başarılı olmak kaçınılmaz olmaktadır.

          12. Avrupa Şampiyonası 7. Eleme Grubu’nda ki ilk sınavımızı Slovakya  karşısında verip, anlamlı bir galibiyet elde etmiş idik. Bunun devamında bugün ikinci sınavı Makedonya karşısında vereceğiz. Sizleri bilmem ama ben, kazanma yönünden çok umutluyum. Bunu söylerken, geçmişte yaşananlardan tutarlı bir destek alıyoruz. Galatasaray , ligde Fenerbahçe’ye (Şampiyonlar Liginde sıfır çeken takım) yenilir, gider Avrupa’nın devlerini mağlup ederdi. Bunun ‘tutarlı bir açıklaması olsa gerek’ diye düşünülürdü. İşte o açıklama, aşırı motivasyondu. Diğer bir deyişle hedefe yönelme, yetmedi hedefe kilitlenme. Böyle bir düşünce beraberinde büyük başarıları, herkesin ‘imkansız’ dediği tezi, tutarsız hale getiriyordu.

          Bugünlerde gündemden inmeyen helvacının hikayesi var. Evet, Türk futbolunun mutfağında, elindeki yetenekleri çok iyi tanıyan ve işleyen, onlara şekil ve sonuç vererek  en iyi verimi alan Şenol Güneş var. Güneşin elinde ki malzeme, hep aynı. Bu bir futbol takımı için olması gereken en önemli unsur. Birbirlerini çok iyi tanıyan isimlerin, kaynaşması ve neticeye ulaşması çok daha kolay olur.

Peki futbolcuların teknik kapasitesi ve rakibin durumu hakkında nasıl bir yorum getirebiliriz? şeklinde bir soruya vereceğimiz en güzel cevap, yazarında büyük anlam taşıyan ‘kişinin en büyük rakibi kendisi’ olacaktır. Bugün yapılması  gereken, ay-yıldızlı forma altında sahaya çıkan futbolcunun, adına yakışır, üslendiği görev ve sorumluluğu yerine getirmesidir. Dünya üçüncüsü unvanına sahip olmakla zaten rakibin bastırıp, maça üstün başlıyorsun. Bundan sonrası artık, rakibin oyun tarzına göre rol almakla değil, olması gerektiği gibi hareket etmekle mümkün.

 

 

Murat BAŞGÜL 

Geri  

 Yazarımızın Diğer Yazıları

Şaşırdık doğrusu 4.10.2002

N e farkları vardı  23.9.2002                     Fenerde sıkıntı 27.9.2002

Trabzonlunun düşü 15.9.2002                  İşte Galatasaray    19.9.2002

Trabzon klasiği 29.8.2002                     Ka-za-na-ca-ğız 07.9.2002

Beşiktaşlı uyan 23.8.2002                               Haydi Fener         27.8.2002

Kartal kazanmak zorunda 17.8.2002                  Fenerbahçe ve Beşiktaş 19.8.2002

Artık Beraberiz "02.6.2002"

Daha çok konuşulacak "8.7.2002"  

Milli Heyecan      "04.6.2002"

Kalitenin Dozajı 10/7/2002

Hayal değil gerçek "12.6.2002"

Madalyonun Öteki Yüzü 13/7/2002

Alıştık Artık "17.6.2002"

 Basketbol deyip geçmeyin15/7/2002

Şimdi Sevinme Zamanı "18.6.2002"

Düşünce Tacirlerine 17/7/2002

Emeğe Saygı "22.6.2002

Lig heyecanı 25/7/2002

Niçin hazmedemiyorlar "24.6.2002"

Trabzon mazisini arıyor  30/7/2002

Bu kez farklı "25.6.2002"

 Ciddiyetten uzak Beşiktaş 03/8/2002
Neden olmasın "26.6.2002" Süper bir Lig 7/8/2002
Mecbursunuz "29.6.2002" Çıkarlar uğruna  10/8/2002

Anlayana "03.7.2002"

Lig başladı  12/8/2002
 

 

Kendi kaleminden 

Murat BAŞGÜL   

 

1960 yılında Bayburt’ta doğdum. İlk, Orta ve Lise tahsilimi Bayburt’ta tamamladım. Yaşantıma sporun birçok branşını sığdırdım. Öğrencilik yıllarında basketbol oynadım. 5 branşta hakemlik yaptım. Geçmiş dönemlerde değişik gazetelerde fahri görevlerde bulundum.

Bilgi birikimimi ve tecrübemi bu sayfaya taşımaya karar verdiğimde, sizlerle birlikte olmanın mutluluk ve heyecanı,  bilgi birikiminin siz değerli okuyucularımızla paylaşmanın sorumluluk duygusuna kapıldım.

Yaşamım içinde bir çok branşta aktif ve fahri görev aldığım için, yazılarımın içeriğini  belirlerken gündemdeki yer eden haberlere  ağırlık vereceğinizi bilmenizi istiyorum.

Tek hedefim, spor adına gelişen tüm olaylarda sizlerin haberdar olmasını sağlamak. Kendi görüşlerimi de aktaracağım yazılarımda, yönlendiren ve karar veren merci konumunda değil  bilgilendiren durumunda olmaya gayret göstereceğim.

Sizlerle birlikte nice birlikteliklere....

 

 

   Spor Kitaplığı   Rehberlik   Organizasyonlar   Okullar ve Spor  
  Belediyeler ve Spor   Konuğumuzsunuz   Skor Ailesi  
© 2002 Beklenen Skor