|
Bordo
- Mavi gerçeği
Trabzonspor
kazanmayı
sürdürüyor. Bursaspor ve hemen ardından Kocaelispor
galibiyetleri Karadeniz temsilcilerine gönül verenlerin yüzünü
güldürüyor. ‘Her gülen yüz ifadesi, gerçeği yansıtır
mı?’ tezi ile hareket ederek, yaklaşımın ayrıntısına
girip konuyu irdelediğimizde, bakın ortaya nasıl bir sonuç
çıkıyor.
Galibiyetler
serisi dedik ve çizilen pembe tablonun ardında ki gerçekleri
araştırdığımızda, gelişmeler hiçte alışılagelmişlikten
öteye gitmiyor. Dün ne
ise bugün aynı, hatta ve hatta, durum daha da vahim.
Bugün bordo-mavili ekibin teknik direktörü alt yapıdan
beş oyuncunun A takıma kazandırdım diye övüne dursun,
acaba güttüğü politika takımı nereye sürüklüyor? Sayın
Samet Aybaba gibi düşünen, icraatlarını uzun bir zaman
dilimine yayan bir çok isim geldi geçti. Hepside aynı mantıkla
olayları yorumlayıp ‘geleceğin takımını temellerini atıyoruz’
düşüncesine sahip oldu. Hal böyle olunca Kocaeli maçının
sonucu, 204 gün sonra Avni Aker’de elde edilen galibiyet
olarak tarih sayfasında yerini aldı. Sonuç olarak belki
sevindirici ama, ortaya konan futbol insanın sevincini kursağını
bırakacak kadar vahim ve düşündürücü. Özellikle maçın
ilk 45 dakikasında rakibin organize gelişen ataklarında
aciz kalınması yalnızca bir örnek. Her zaman olduğu gibi
kaleci Petkovic’in maçın yıldız oyuncusu seçilmesi,
kaygılarımıza haklılık payı vermesine yetmez mi!
Karadeniz seçim
havasına girmiş durumda. İki kez sandık başına
gidilecek. Tüm Trabzonlular görev üslenecek ve kendi yaşamlarını
da yakından ilgilendiren siyasi partiyi göreve getirecekler.
Hemen ardından Trabzonspor’un kongre üyeleri sorumluluklarını
yerine getirip, seçecekleri
başkan ve yeni yönetimi belirleyecekler. Tüm bunlar hayatın
değişmez bir parçası. Her defasında aynı kararlar alınırken,
değişmeyen bir gerçek var ki doğruların üzerine düşen
karamsarlığın gölgesi. Bu kez farklı olmalıdır. Seçileni
tekrar göreve getirmenin bir tek tanımı var o da
basiretsizliktir. Tekrar yaşanmaması denenen ve başarısız
olana tekrar bir şans vermemek. Böyle bir durum zaman kaybından
başka bir anlam ifade etmez. Bunun en bariz örneği de
Trabzonspor. Şimdi
bakıyoruz, fahri Başkan Mehmet Ali Yılmaz göreve
soyunuyormuş. Sayın Özkan Sümer, görevin devam
edip-etmeme konusunda tereddütlerini aşma yolunda, kişisel
karar vermekten çok nabız yoklama aşamasındaymış.
Evet işte size iki
ayrı konu, işte size iki tablo, işte size Trabzonspor gerçeği.
Hep deriz, tek yumruk tek yürek. Maalesef, son şampiyonluktan
sonra geçen yirmi yıla yakın zaman içinde bu düşünceden
eser yok. Her defasında Karadeniz fırtınasında rakip takımlar
alabora olurken, bugün rüzgar ters taraftan
esmeye devam ediyor. Hal böyle olunca da bordo-mavili
ekip için başarısızlık kendiliğinden süre geliyor. Bugün
Trabzonspor galibiyet serisini yakaladı deniliyor ise bunun
tutarlı bir tarafı yok. Teknik direktörün söylemleri,
oyuncuların sahada ki mücadelesi bana gerçekçi gelmiyor.
Dilerim yanılırım ama bordo-mavili ekibin başarısı, seçim
öncesi yakalanan hareketliliğin bir gereği. Geleceğe kaygılı
bakan bir ekibin bireyleri, kişisel becerilerini ortaya koyma
hevesindeler. Yakın geçmişte (çeyrek asra aday) olduğu
gibi takım olma yolunda gerekliliği geriden takip eden
Trabzonspor için karamsarlıktan başka sonuç beklemek hayal
olur. 23.10.2002
|
|