Bu
takım alkışlanır
‘Kaliteyi
tescil edip birinci sınıf konumuna gelindiğinde’ işler o
derece kolaylaşıyor. Patent farkı ile güç farkı ortaya
çıkıyor.
Evet
bu sözlerin yakıştırılması ve muhatabı şimdilerde A
Milli Futbol Takımımız.
Son kurban ise, o hani adı meşhur İtalya. Dün
gecenin sonunda görüldü ki artık çizmenin adı meçhul
olarak anılacak.
Özel maçta rakibine tüzel bir oyun anlayışı uygulayan A
Milli Futbol Takımız, A Milli Basketbol takımımızdan
sonra bizlere büyük bir sevinç yaşattı.
Belki
maç berabere bitti. Fakat İtalya karşısında sergilenen
futbol, gelecek için büyük umut verdi. Bir gün önce Ümit
Milli Takımın elde ettiği farklı galibiyet, Türk Futbolu
için büyük önem taşımaktadır.
Hatırlayalım,
ekibimiz geçmişte kimlerle özel maçlar yapıyordu? Bu
isimlere sürekli yabancı kalırdık. Düşünebiliyor
musunuz, bu gün İtalya ile hazırlık maçı yapıyoruz.
Rakibin ne kadar isabetli seçim yaptığını hep birlikte gördük.
Şenol hocanın ‘Daha önce, özel maç yapmak için bu tür
takımlarının peşinden koşardık. Şimdilerde ise aynı
teklifi onlara bizlere yapıyor.’ Sanırım bu açıklama,
futbol takımımızın geldiği nokta ve bulunduğu konum en güzel
şekilde özetliyordu.
Gazetelere
bugün yansıyan maçla ilgili tespit ve söylemler oldukça
ilginç. Bariz şekilde, maçın ilk yarısında
rakibine üstünlüğünü kabul ettiren Millilerimiz için
RAİ yorumcusunun ‘Yaşasın, Türkiye gibi bir takım karşısında
beraberliği sağlayabildik. Ve artık boyun eğmiyoruz’ sözleri,
halen kişisel kavgalardan dolayı hazmedemediğiz gerçekleri
bir kez daha su yüzüne çıkıyordu. Bugüne kadar oynanan 8
maçın 7’sinden mağlup ayrıldığın bir rakip karşısında
bu söylemlere layık kalınılıyor ise yorumu sizlere, kişisel
eleştirileri kendisiyle barışık olamaya bırakıyorum.
Maçın
teknik analizine gelinde. Şenol Güneş, İtalya karşısındaki
mücadeleyi iki bölümle değerlendirdi. Maçın ilk 45
dakikasında, A takımı konumunda ki konumdaki oyunculara şans
verdi. Okan-Yıldıray ve Emre orta sahadaki mükemmel
organizasyon, savunmada görev alan Fatih-Alpay-Bülent üçgeni
ile birleşince organize olabilmenin avantajları sağlanıp,
hücuma avantajlı çıkma ve pozisyon zenginliğini yaşanması
sağlanıyordu.
Kafasındaki
oyun şablonunu istediği gibi sahada uygulayan ve skoru da
lehine çeviren Güneş için geriye yeni isimleri sahaya sürmek
kaldı. Bu düşünceyi ikinci yarıda yaptığı değişikliklerle
gerçekleştirdi.
Sonuç
olarak maç belki özeldi, belki rakibe özel bir tarife
uygulamadı. Fakat sergilenen futbol ile bu takımda hayat
gelecekte de umut olduğuna hep birlikte şahit olduk.
21.11.200
Hüseyin
ÖZTÜRK
|