Demokrasi ve spor

Demokrasi en basit anlamıyla halkın kendi kendini yönetmesidir. Burada Halkın kendi özgür iradesi ile seçimini yapması söz konusudur. Kendi geleceğini, beklentilerini özgür iradesi ile belirler. Demokrasilerde Halk, vicdanı doğrultusunda topluma fayda sağlayacak şekilde kendini yönetenleri seçer.

            Demokratik ülkelerde spor ise her şeyden önce kişinin yapmayı arzu ettiği faaliyetler olmalıdır. Yani kişi yine hür iradesi ile ister sağlığı için, ister eğlence- zevk için isterse de yarışma için spor yapmaktadır. Toplum sadece yarışma amaçlı spor yapmamalı ve sadece bu noktaya kilitlenip kalınmamalı. İnsanlar geçmişten günümüze kadar hayatlarını idame ettirmek için çeşitli doğa şartları ile mücadele içinde olmuşlardır. Bunu yaparken  insanlar, öncelikle yarışmayı değil sağlık ve sıhhatlerini düşünmüşlerdir. Bundan dolayı diyebiliriz ki sporun  ruhunda yarışma ve kazanma vardır. Fakat bu gerçek amaç değil araç olmalıdır.

1982 Anayasasında 59. maddemizde bakın ne diyor; Devlet her yaştaki Türk vatandaşının beden ve ruh sağlığını geliştirecek  tedbirler alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. Acaba, Anayasamızda  bu maddeler hazırlanırken maddeler koyulurken, acaba devletin doğrudan doğruya spora müdahale etmesi, Devletin sporu yönetmesini düşünülmüştü. Bugün spor açısından gelinen nokta budur. Devlet sporu yönetir durumdadır.

Anayasamızda sporla ilgili maddeler koyulurken Devletin daha çok spor konusunda yardımcı yönü düşünülmüştür.  Daha fazla açacak olursak, Devlet spor yapan vatandaşlara gerekli tesisleri hazırlayarak hizmet etmelidir. Hem ferdi sporları, hem de takım sporlarını yapmak isteyen kişilere yardım etme yolunu seçmelidir diye düşünüyorum.  59. maddenin asıl anlatmak istediği, vatandaşların spor konusundaki isteklerine göre Devletin hizmet götürülmesi amaçlanmıştır.  Devletin burada yapacağı spor yapmaya uygun yeterli tesis inşa edilmesi için vatandaşa yardımcı olabilecek eğitici kadroların istihdam edilerek tesislerin spor yapan insanlarla dolup taşması düşünülmelidir. Aynı zamanda 59. maddeye dayanılarak  Devlet  Başarılı sporculara ödül dağıtarak değil, onların gelişimini sağlayıcı  ve performansını artırıcı bütün olanakları destekleme yolunda olmalıdır. Demokrasimizin gereği de bu olmalıdır.  

Vahdettin ÜSTÜNDAĞ

Geri  

Kendi Kaleminden 

Vahdettin ÜSTÜNDAĞ

1976 Ankara doğumluyum.

İlk,orta ve Lise öğrenimimden sonra Gazi  Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunu bitirdim.Halen,  Gazi Üniversitesi  Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Yüksek Lisans yapmaktayım.

Eğitimim süresince birçok kursa katıldım. Bunlardan bazıları Cankurtaranlık kursu,Tenis Antrenörlük kursu, Kayak hakemlik kursu, yüzme hakemlik kursu vb.

Sporun birçok branşıyla yakından ilgilendim ve Dünyadaki sportif gelişmeleri yakından takip ettim ve halen takip  etmekteyim.

Yüksek Lisans Tezimi Spor Eğitiminde Öğretmen ve Öğrenci Merkezli Öğretim Yöntemleri üzerine hazırlamaktayım

.En büyük idealim Türk sporunun çağdaş medeniyetler seviyesinde ileri götürülmesine ve bütün branşlarda Dünya ülkelerinde söz sahibi olmasında katkıda bulunmak olacaktır.

Bunun için gerek yazılarımda olsun gerekse yaptığım işlerde bunun mücadelesi içinde olacağım.